31 Mayıs 2015 Pazar

Hoşgeldin

Günlerden Bi Gün


Kaç kaç kaç, arkana bakmadan kaç, kaç, kaç-ma. Kaçma. Dur. Bi nefes al. Kasılıp kalmış karnını gevşetmeye çalışma. Direnme artık teslim ol. Kabul et, biraz daha sıkacak, biraz daha acıtacak, nefes almayı unutacaksın belki biraz daha. 

Yarısı mutluluktan hoplayıp zıplamaksa yarısı eziyet değil mi, ağda yaptırmak gibi işte nefes al ve tut nefesini, artık biliyosun acıtacak. Teslim ol ve bekle, acısın daha da acısın diye bekle, acısın ki bi kalbin olduğunu, içinin dolduğunu hatırla. Terzinin iğnelerini taktığı sünger gibi, kıyma makinasından çıkan et gibi, boğulucam diye suyun içinde debelenirken vazgeçip kurtulmak gibi. Kaçma teslim ol ki geçiyosa geçsin, geçmiyosa bi tabak daha koyalım sofraya, bi de sandalye çekelim, yeri belli olsun. 

Of ne zorladı iyiymiş gibi yapmak, mış gibi yaşamak. Kendi yatağında uyuyamamak, sabahları üstünden kamyon geçmiş gibi uyanmak, kalkıp radyoyu açınca başlar mesai, iyisin ya, aç bi şarkı söyle, keyfini göster... Aynada kendi gözlerine bakma, saçına bak, boyan, üstüne giydiklerine bak, gözlerine bakma... 

Çok çok şarkılar dinledim, otobanda bugün eve dönerken geldi. Kulağıma fısıldadı, “teslim ol!”.  Oldum işte. Canımın acısı hoşgeldin...